Yarım hurma cehennemden korur mu?
Soru Detayı– Bir hadiste okumuştum. Peygamber Efendimiz (asm), yarım hurmayla olsa dahi cehennemden korunmamızı tavsiye ediyor. Bu kadar az bir şey kişiyi nasıl cehennemden korur?
Değerli kardeşimiz,
Cehennemden korunmak için dünyada iyi işler yapmak gerekir. Küçük gördüğümüz bir iyilik bile bizleri cehennemden koruyabilir.
Evet, yapacağımız hayır ve iyilikleri küçümsememek lazımdır. İnsanın bu dünyadaki en önemli meselsi cehennemden korunmak ve ebedî hayatı kazanmak kazanmaktır. Bu konuda gösterilecek gayretin küçüğüne büyüğüne bakmadan elimizden geleni yapmaktır.
Adî İbni Hâtim (ra)’den rivayet edildiğine göre “Nebi (asm)’i şöyle buyururken dinledim.” demiştir:
« اتَّقُوا النار وَلوْ بِشقِّ تَمْرةٍ »
“Yarım hurma ile de olsa, cehennemden korunmaya bakın!” (Buhârî, Edeb 34, Zekât 10, Rikak 51, Tevhîd 36; Müslim, Zekât 66-70.)
Adî İbni Hâtim’den bir başka rivayetlerinde, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
« مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ إِلاَّ سيُكَلِّمُه ربُّه لَيْس بَيْنَهُ وبََينَهُ تَرْجُمَان ، فَينْظُرَ أَيْمنَ مِنْهُ فَلا يَرى إِلاَّ مَا قَدَّم ، وينْظُر أشأمَ مِنْهُ فلا يَرَى إلاَّ ما قَدَّمَ ، وَينْظُر بَيْنَ يدَيْهِ فَلا يَرى إلاَّ النَّارَ تِلْقَاءَ وَجْهِهِ ، فاتَّقُوا النَّارَ ولوْ بِشِقِّ تَمْرةٍ، فَمَنْ لَمْ يَجدْ فَبِكَلِمَة طيِّبَةٍ »
“Allah, sizin her biriniz ile tercümansız konuşacaktır. Kişi sağ tarafına bakacak, ahirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Soluna bakacak, ahirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O hâlde artık bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun.” (Buhârî Zekât 10, Rikak 31, Tevhid 36; Müslim’in Zekât 97)
Hadis-i şerif, ahirette, Allah Teâlâ’nın huzurunda hesaba çekileceğimiz muhakkak olduğu gerçeğini bize hatırlatmaktadır. Cenâb-ı Hak, kıyamet gününde arada bir vasıta ve tercüman olmaksızın kullarıyla konuşacaktır. Tercüman, bir dili başka bir dile aktaran kimsedir. Allah’ın bir tercümana ihtiyacı olmadığı, yardımdan ve aracıdan münezzeh olduğu her Müslümanın kabul ettiği bir gerçektir. O kullarını dilediği dille konuşturur; insanların kendilerini olduğu gibi, konuştukları dilleri yaratan da Allah olduğuna göre, o dilleri yaratan daha iyi bilir ve anlar.
Kıyamet günündeki hesap, insanın dünyada yaptığı iyilik ve kötülüklerinin karşılığını orada görmesinden ibarettir. Allah ile kul arasında tercüman veya bir perde bulunmadan gerçekleşecek olan bu olayda herkes sağına soluna bakarak, işe yarayacak bir şeyler arayacaktır. Ancak önceden ne gönderdiyse ondan başkasını göremeyecektir. Önünde ise, cehennemi bulacaktır.
Bu sahne bilindikten sonra, alınması gereken tedbir ortadadır. Cehennemden korunmak… Bunun yolunu da Efendimiz,“Bir tek hurmanın yarısı da olsa sadaka vermek suretiyle kendinizi koruyun.” tavsiyesiyle göstermektedir. Zira sadaka, cehennem ateşini söndürür. Sadaka cehenneme karşı kalkan ve cennete girmeye vesiledir. “Yarım hurma”, “pek az bir şey” anlamındadır. Son derece basit görülecek bir iyiliğin bile sadaka olarak değerlendirileceği bildirilmektedir. Bunu bulamayacak olanların da güzel söz söyleyerek sevap kazanabileceği hatırlatılmaktadır. Hadisimizde kişiyi cehennemden koruyacak iyilik ve hayır yollarının gerçekten pek çok olduğu anlatılmaktadır.
Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır:
“Sadakalar hususunda, mü’minlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır.”(Tevbe, 9/79).
“Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzâl, 99/7-8).
Sadaka, İslâm’daki iyilik idealinin adı olmaktadır. “Sadaka” niteliğindeki her şey, isterse bu yarım hurma veya güzel bir söz olsun, aynı neticeyi sağlayacaktır. Çünkü sadakanın miktar ve cinsinden önce, onun temelinde yatan iyilik ve hayır niyeti önem arzetmektedir. O hâlde herkes, durumuna göre bir hayır ve iyilik yaparak, ahiretteki hesapta kendisine yardımcı olmalıdır.
Özetleyecek olursak;
1. Hiçbir iyilik küçük görülmemelidir. Allah rızası için yapılan her iyilik değerlidir. Yapılan bir yardımın az ve önemsiz görünmesi, onun değerini düşürmez.
2. Yapılan iyiliğin miktarı değil, iyilik niyeti ile yapılmış olması önemlidir. Herkesin kolayca bulabileceği bir nesne ile de olsa iyilik yapmaya bakmak gerekir. İmkânlar ölçüsünde sadaka vermeye çalışmak, âhiret azığı hazırlamak demektir. Bunu yarım hurma, bir bardak su ile bile sağlamak mümkündür.
3. Allah, kıyamet gününde kulları ile aracısız konuşacaktır; arada perde veya tercüman olmaksızın âhirette kullarına hitab ve tecellî edecektir. O halde ona muhâlefetten sakınmak gerekir.
4. Kişiyi cehennemden ve azaptan koruyacak olan yaptığı iyiliktir.
5. İyi işler yapmaya gücümüzün yettiği nisbette özen göstermeli, kötülüklerden ise kesinlikle uzak durmalıyız.
6. Kıyamet gününde, dünyada yapılan iyilikler sağ taraftan, kötülükler ise sol taraftan verilecektir. . (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 141, 406, 547 ve 694)
Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet
Yorum gönder