Kıyamet gününden önce kabirde azap olacak mı?
Soru Detayı– Geçen gün Tefsir-i İbn Kesir’i okuyordum ve orada bir Hadis yazıyordu:
İmam Ahmed’in Aişe’den -Allah ondan razı olsun- rivayet ettiğine göre, Yahudi bir kadın ona hizmet ederdi ve Aişe ona ne zaman bir iyilik yapsa, Yahudi kadın şöyle derdi: “Allah seni kabir azabından korusun.” Aişe dedi ki, “Sonra Resulullah (s.a.a) geldi ve dedim ki, ‘Ey Allah’ın Resulü, kıyamet gününden önce kabirde azap olacak mı?’ Dedi ki, ‘Hayır, bunu kim söyledi?’ Dedim ki, ”Bu Yahudi kadın, ona ne zaman bir iyilik yapsam şöyle diyor: Allah seni kabir azabından korusun.”‘ Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: “Yahudiler yalan söylüyorlar ve Allah hakkında daha çok yalan söylüyorlar. Kıyamet gününden başka azap yoktur.”
– Kabir azabının kesin olarak Mütevatir Hadislerden bilindiği gerçeği ile bunu nasıl anlayacağız? Ve biliyoruz ki nesh sadece fıkhi hükümler için geçerlidir, akide için değil ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.) asla kendi görüşüne veya hevasına göre konuşmamıştır, sadece vahiy ile konuşmuştur ve tebliğde asla hata yapmamıştır.
– Başka bir arkadaşım bana bu hadisin ravinin bir hatası olduğu kanaatinde olduğunu söyledi çünkü aynı olayla ilgili başka bir hadiste Yahudi kadının Aişe’ye (radıyallahu teala anha) “Allah seni kabir azabından korusun” dediği ve ardından Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) Aişe’ye (radıyallahu teala anha) sorduğunda kabir azabının gerçek olduğunu doğruladığı belirtiliyor. Ama ben sizden daha fazla açıklama yapmanızı istiyorum inşallah.
Değerli kardeşimiz,
Evet, kıyamet gününden önce kabir azabı veya kabir nimeti olacaktır. Kabir denilince sadece azabın akla gelmesi veya kabir hayatından bahsederken sadece kabir azabı demek doğru olmaz. Çünkü kabir hayatında nimetler de vardır. Bu nedenle “Kabir hayatı” diye ifade etmek gerekir.
Özetle, kabir hayatı vardır, bu hayat kişinin durumuna göre, ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur.
“Yahudi bir kadın” ifadesi, başka bir rivayette “iki Yahudi kadın” olarak geçmektedir. Bu kadınların isimleri tespit edilememiştir. Bu kadın veya kadınlar ona kabir azabından bahsetmişlerdi. Rivayetlerdeki farklılıklara rağmen, Aişe validemiz, o kadının söylediklerine inanmamış, ancak Allah Resulü (asm) -bir rivayete göre vahiy inmesi sonucu-, başka bir rivayete göre doğrudan doğruya kadının söylediğini teyit ederek kabir azabından Allah’a sığınmıştır.
Nitekim sahih rivayetlere göre Yahudi bir kadın kendisinden dilenmek için gelmiş ve kabir azabından bahsettikten sonra “Allah seni kabir azabından korusun.” demişti. Hz. Aişe Allah Resûlü’ne (asm) “İnsanlara kabirlerinde azap olunur mu?” diye sordu. Allah Resulü (asm) “Evet, kabir azabı (vardır)” buyurdu. Ardından Hz. Aişe şöyle demiştir: Bundan sonra Allah Resûlü’nün (asm), sonunda kabir azabından Allah’a sığınmadığı hiçbir namazını görmedim. (Buhari, 986, 988; Müslim, 499, 1501, 1502)
Soruda geçen ilk rivayete gelince:
İbn Kesirin bildirdiği bu hadis rivayetinin sahih olduğu, yine ilgili yerde ifade edilmiştir. (bk. Tefsiru İbn Kesir, 7/132-133)
Ancak aynı hadisin devamında “Resulullah (asm) -Allah’ın dilediği kadar bir müddet geçtikten sonra, şunları söyledi: Ey insanlar! Kabrin azabından Allah’a sığının, çünkü kabir azabı haktır.” diye buyurdu, ifadesi de geçmektedir. (bk. İbn Kesir, a.y.)
Bu iki rivayetin ikisi de sahih olduğuna göre ikisinin arasını bulacak şekilde şöyle bir yorum yapılabilir:
Allah Resulü (asm) inkâr edenlerin ve müşriklerin kabir azabına maruz kalacakları konusunu bilmesine rağmen, müminlerin günahkârlarının da bu azaptan nasidar olacaklarını bilmemekteydi. Bu olaydan hemen sonra vahiy yoluyla kendisine, müminlerin günahkarlarının da bu azaptan nasidar olacaklarını bildirildi.
İlave bilgi için tıklayınız:
– KABİR HAYATI AYETLER, HADİSLER VE İCMA İLE HAKTIR.
Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet
Yorum gönder