Bakıllani, Peygamber yalan söyler demiş mi?
Soru DetayıTaftazani Şerhu’l-makasıd adlı eserinde Kadı Bakıllani’nin peygamberlerin tebliğ ettiği konularda yanılarak sehven yalan söyleyebileceği görüşünde olduğunu yazmış. (Kâdî, Muğnî, XV, s. 281; Teftâzânî, Şerhu’l-Akaid, s. 170; Teftâzânî, Şerhu’l-Makasıd, V, s. 49)
Kadı Bakıllani’nin böyle bir görüşü var mı, varsa kastı nedir açıklar mısınız, genel görüş bu yönde değildir bunu biliyorum. Sadece bu görüşü açıklarsanız sevinirim.
Değerli kardeşimiz,
Araştırmamız sonucunda bu konuda soruda yazılan kaynaklarda Şerhu’l-Makasıd hariç, diğerlerinde böyle bir ifadeye rastlamadık.
Ayrıca elimizdeki Bakillani’nin mevcut bizzat kendi eserlerini de bu maksatla taradık yine soruda geçen ifadeye rastlamadık. Bu ifade Kadı Abdulcebbar’ın soruda ismi verilen Muğni eserinde de yok. Yine Taftazani’nin Şerhu’l-Akaidi’nde de yok,
Taftazani sadece Şerhu’l-Makasıd’da bu görüşü naklediyor.
Acaba Taftazani, bunu Bakillani’nin o gün var olduğu halde bugüne ulaşmayan bir eserinden mi aldı, bunu bilemiyoruz. Ancak, mevcut günümüzdeki eserlerinde bu ifadeyi göremedik.
Kanaatimize göre eğer böyle bir görüşü varsa Bakillani bununla muhtemelen peygamberlerde var olan ve “zelle” diye ifade edilen hataları kastetmiş olabilir.
Böyle hatalar zaten vahiyle düzeltilmiş olduğu için tebliğe ve ismete zarar vermez.
Ayrıca hata ile günah arasında fark vardır. Her günah aynı zamanda hatadır, fakat her hata günah değildir.
Mesela hırsızlık, zina etmek, adam öldürmek, yalan söylemek vb. fiiller hem günah hem de aynı zamanda hatadır, ancak vahyin gelmediği durumlarda içtihadı ve görüşü ile hareket eden peygamber burada hata yapabilir, bu ise sadece hatadır ama günah değildir.
Peygamberlerde de -beşer olmaları hasebiyle- hata olabilir, ancak onlar bilerek ve kasten bunu yapmazlar. Yanılarak veya unutarak olabilir bu da hemen vahiyle düzeltilir.
Günah konusuna gelince, Peygamberler günah olacak herhangi bir fiili işlemezler, çünkü onlar bu konuda korunmuşlardır.
Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet
Yorum gönder