Allah seni utandırmaz ne demek?

Soru Detayı

– Hz. Hatice’nin Hz. Muhammed’e (s.a.v) ilk vahiyden sonra Hz. Muhammed’in iyi işlerine istinaden “Allah seni utandırmaz” demesi nasıl anlaşılmalıdır?
– Hz. Hatice’nin Hz. Muhammed’e (s.a.v) ilk vahiyden sonra Hz. Muhammed’in iyi işlerine istinaden “Allah seni utandırmaz” demesi nasıl anlaşılmalıdır? Hz. Muhammed (s.a.v) e ilk vahiy geldikten sonra Hz. Peygamber başından geçenleri Hz. Hatice’ye anlatarak: ‘Kendimden korktum.’ demesi ve sonrasında Hz. Hatice’nin ‘Hayır, Allah’a yemin ederim ki, Allah seni asla utandırmaz. Çünkü sen akrabana bakarsın, işini görmekten aciz olanların yüklerini çekersin, yoksula verir, hiçbir şeyi olmayana bağışta bulunursun, misafiri ağırlarsın, bir felakete uğrayana yardım edersin.’ demesi Allah’ın iyileri doğruya yönlendireceğini gösteriyor. Halbuki biliyoruz ki her iyi işler yapan insan doğru yolda, doğru inançta, doğru itikatta olmayabilir, Müslüman olmayabilir, iyilikleri boşa gidebilir.
– Bu durumda Allah neden tüm iyileri doğru yola yönlendirmiyor?
– Ya da Hz. Hatice’nin bu sözünü başka bağlamda mı anlamak gerekir?

Değerli kardeşimiz,

Hz. Hatice (r.anha) validemiz bu sözleri, bir insan olarak hayatında ilk kez karşılaştığı bir olayın Rahmani olup olmadığını araştırmasından ötürü söylemiştir.

Hz. İbrahim (as)’den gelen Hanif dinin bazı din ritüelleri yanında güzel bazı ahlaki prensipleri de getirmiştir. Arap müşriklerinin de tarihle sabit olan bu güzel ahlaktan, Yaratıcı’nın hoşlandığını da biliyorlardı.

Demek ki, bu gerçeklerin seslendirilmesi, ataları olan Hz. İbrahim (as)’den ve Hz. İsmail (as)’den kalma ilahi birer hakikattir.

Alimlerin büyük çoğunluğuna göre, Arap müşrikleri Allah’ın varlığına ve birliğine inanıyorlardı. Taptıkları putları ise Allah’a yaklaştıran birer şefaatçi olduklarını düşünerek tapınak hâline getirmişlerdir. Bu konuya işaret eden birçok ayet de söz konusudur.

– Hz. Hatice (r.anha)’nin sözleri, bir ilahi kanun değildir, yalnız kocası Hz. Muhammed (asm) Efendimizin güzel hasletlerini seslendiren insani bir temenni ve bir teselli mahiyetindedir.

Bununla beraber, cennet ve cehennem gibi iki yurdun sahibi olan Allah, bu her iki yurdu da insan ve cinlerden dolduracağını çeşitli ayetlerinde bildirmiştir.

Bu işi yaparken Allah elbette “piyango kumar torbasından” çeker gibi muamelede bulunmaz. Aksine, adaletin cereyan etmesi için kazananlar için olduğu gibi, kaybedenler için de bir ölçü koyar:

“Amelleri / hayatının mahsulleri tartılan terazinin iyilik tarafı ağır basan kimsenin gideceği yer huzurlu bir yaşam yurdudur. İyilik tarafı hafif gelen kimsenin varacağı yer ise haviyedir / kavurucu ateştir.”(Karia, 101/6-11)

mealindeki ayet ve benzerlerinde bu gerçeğin altı çizilmiştir.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet

Yorum gönder