Hangisi sünnet?

Soru Detayı

Peygamberimize uymaya sünnet diyoruz, ayrıca erkek çocukları sünnet etmeye de sünnet deniyor, hangisi sünnet ya da sünnet hangisi?

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, o sünnet de var bu sünnet de var.

Kuran-ı Kerîm “Allah’a ve Resulüne itaat etmemizi” emrediyor. Allah Teâlâ “Resulünün yolunu izleyenleri seveceğini” bildiriyor. Peygamberimizin açıklamaları ve uygulamaları olmadan yalnız Kuran’a göre İslam’ı yaşamak mümkün değildir; şu halde bu manasıyla sünnetsiz İslam olmaz.

Milletimizin adına sünnet dedikleri çocuk yaşta erkeklere uygulanan küçük operasyon da İslam’da (sünnette, hatta Kuran’da) vardır. Hz. İbrahim ve İsmail sünneti uygulamışlar ve Kuran’da Müslümanlara, Hz. İbrahim’e uymaları buyurulmuş (Nahil suresi: 16/23), bu uygulamanın kaldırıldığına dair de bir açıklama yapılmamıştır.

Erkeklerin sünnet olması (hıtan), İslam’ın şiarlarından ve Müslümanlığın alametlerinden ve sembollerinden biridir. Hz. Peygamber (asm) Efendimiz sünnet olmayı fıtrat gereği yapılan işler arasında zikretmiştir (Buhârî, Libâs, 63, 64; İstizân, 51; Müslim, Tahâre, 49)

İslam alimlerinin çoğunluğu, sünnet olmanın vacip (farz) olduğunu söylerken Hanefiler bunun meşru bir mazeret olmadıkça terk edilmemesi gereken bir sünnet-i müekkede olduğunu vurgulamışlardır.

Bu itibarla sonradan Müslüman olan ya da küçükken sünnet olamamış bir kimsenin sünnet olması gereklidir.

Doğumun ilk haftasından buluğ çağına kadar çocuklar sünnet ettirilirse de ülkemizde daha ziyade ilkokula devam eden erkek çocuklarımızın tatil ayları başlayınca sünnet ettirilmeleri adet haline gelmiştir.

Başka Müslüman topluluklar sünnet operasyonu için farklı isimler kullanmışlar, bildiğimize göre yalnızca Türkler buna “sünnet” demişlerdir.

Sünnet kelimesinin asıl İslami manası, Allah Teâlâ’nın müminlere örnek gösterdiği Peygamberimizin (asm) hayat tarzı, hayatında izlediği yol ve yöntemdir.

Anadolu insanı çocuklarını bu isimle sünnet ettirirken bunun diğer manaları ve faydalarından önce Hz. Peygamber (asm) Efendimizin yaptığı ve tavsiye ettiği bir şey olduğunu düşünmüş, erkek çocukların hayat boyu taşıyacakları bu nişanın aynı zamanda, dini manada bir sünnet sembolü olmasını istemiş olmalıdırlar. İstemişlerdir ki, erkek çocuklar sünnet oldukları gün, hayatlarını “sünnete” göre yaşama sözü de vermiş olsunlar, bu sünneti gördükçe de o sünneti hatırlasınlar.

Ümmetin yaklaşık yarısını kızlar ve kadınlar oluşturduğuna göre, erkekler için sünnetin gördüğü işi kızlar için ne görecektir? Onlar için sünnetin yerini tutabilecek bir sembol var mıdır? Eskiden Arabistan’da, bugün bazı Afrika kabilelerinde kızların da sünnet edildiklerine (küçük bir parçanın kesildiğine) dair bilgiler vardır. Ancak bu uygulama genelleşmemiş, İslâmî bir adet/sünnet halini almamıştır.

Şöyle bir uygulama yapılabilir:

Hz. Peygamber (asm) Efendimizi örnek alma niyet ve ahdinin kızlar için -erkek çocuğun sünneti yerine geçen- uygulaması İslama uygun örtünme olur. Kızlar ergenlik çağına yaklaşınca uygun bir törenle başları örtülür ve bu “örtünme töreni” erkeklerin sünnet düğün ve törenlerinin yerini tutabilir.

Bugün erkekler için sünnet, kızlar için de daha ziyade Kuran okumaya gönderilirken baş örtüsü giydirme adeti devam ediyor. Yavaş yavaş unutulan geleneğimiz ise -sadece Kuran okumak için değil- Hz. Peygamber (asm) Efendimizin rehberliğinde hayatı yaşamak için gerekli bulunan örtünme törenidir.

Eskiden bu tören aile içinde, çok kere ana ile kız arasında olup biterdi. Sandıktan, genç kızlığa adım atan çocuğa uygun bir başörtüsü çıkarılır, itina ile ve öğretilerek başa bağlanır, gerçekten yakıştığı için bu da ifade edilir, bundan böyle “eller ile yüz” dışında kalan yerlerin kapatılması, namahreme gösterilmemesi gerektiği, bunun Allah ve Peygamber (asm) buyruğu olduğu söylenirdi.

Günümüzde örtünme töreni için çeşitli şekiller bulunabilir. Meselâ kızın ailesi, maddî imkanına uygun bir çay veya yemek daveti yapar, kızın arkadaşlarını, bazı uygun yakınları çağırır, tören örtünme ayetleri ve meallerini okuyarak başlar, arkasından kısa bir konuşma yapılarak örtünmenin hükmü, şekli ve hikmeti anlatılır, hazırlanmış başörtüsü uygun bir pakette getirilir, ilâhî eşliğinde paket açılır, kızın başına bağlanır, büyüklerin elleri öpülerek duaları alınır, sonra yenilir, içilir, sohbet yapılır ve tören biter.

Elbette örtüye girmek için tören mecburiyeti yoktur, tıpkı sünnet için düğün mecburiyeti olmadığı gibi, ancak her iki törenin de eğitim ve öğretim bakımından yeri doldurulamaz faydalarının bulunduğu unutulmamalıdır.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet

Yorum gönder

You May Have Missed