Bir fakire verilen zekât, toplamda nisap miktarını aşıyorsa, ona hâlâ zekât vermek caiz midir?
Değerli kardeşimiz,
Cenab-ı Hak zekâtın kimlere verileceğini bizzat kendisi Kitab’ında belirtmiştir:
«Sadaka (fakir ve muhtaçlara temlik edilmek üzere maldan çıkarılan zekât) lar, Allah tarafından konulmuş bir farz olarak fakirlere, yoksullara, (zekât toplamak üzere görevlendirilen) memura, kalpleri (İslâmiyet’e) ısındırılmak istenenlere, kölelere, esirlere, borçlulara, Allah yolunda (savaşanlara) ve yolda kalmışlaradır. Allah bilendir ve hikmet sahibidir.» [Tevbe, 9/60)
Önemli olan bu sekiz sınıfın ihtiyacını karşılamaktır. Elbetteki bir ülkede bu sekiz sınıfı bir arada bulmak mümkün değildir. Bu bakımdan İslâm, zekâtın mutlaka bu sekiz sınıf arasında taksim edilmesini emretmemiş, belki bunlardan ihtiyaç sahipleri tesbit edildiğinde verilmesini tavsiye etmiştir. Bu ihtiyaç sahibi bir tek sınıf da olabilir.[1]
Bir sınıftan tek bir şahsa vermekle de zekât ödenmiş sayılır. Çünkü farz yerini bulmuştur. [2] Ne var ki bir memlekette belirtilen sekiz sınıftan birkaçı mevcutsa, hepsini gözetmek daha uygun olur. Ancak verilen zekât nisab miktarından az ise onu bir kişiye vermek daha faziletlidir. Çünkü zekâttan maksat, bir bakıma fakirin ihtiyacını karşılamaktır. Verilen zekât bir fakirin ihtiyacını karşılayacak nisbette ise, o takdirde bir kişiye vermek daha uygun sayılmıştır. [3]
Nisab miktarını bulan zekâtı yalnız bir fakire vermek ise tenzihen mekruhtur. Ama verildiği takdirde bu geçerlidir.[4] Ancak zekâta muhtaç bulunan kimse borçlu bulunursa, borç miktarı da nisab miktarını birkaç kat aşıyorsa, o takdirde onu hem borcundan kurtarmak, hem de bazı ihtiyaçlarını karşılayacak nisbette zekât vermek de hiçbir kerahet yoktur.
Bunun gibi kalabalık nüfusa sahip fakir bir aileye verilecek zekât, nisab miktarının çok üstünde olabilir. Şöyle ki, verilen zekât o âilenin fertleri arasında taksim edildiği takdirde her birlerine nisab miktarından az bir nisbet düşüyorsa, bir sakıncası olmaz.[5]
Dipnotlar:
1. El-Hidâye – Merğinani – Fetâvâ-yi Hindiyye – İbn Abidin.
2. Fethü’l-Kadîr, Kemal İbn Hümam.
3. Ez-Zahidi, Fetâvâyi Hindiyye.
4. El-Hidâye, Merğinani.
5. Fetâvâ-yi Kaadıhan, Fetâvâ-yi Hindiyye.
(Celal Yıldırım, Kanaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: II/169-170)
Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet
Yorum gönder